TUTUKLU BAŞKAN CEZAEVİNDE EVLENİYOR!
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, cezaevinde evleneceğini duyurdu. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gökce, 28 Mayıs’ta nişanlısı Filiz Kahveci ile evlenmeyi planladıklarını açıkladı. Evliliklerinin, yaşadıkları zorluklar ve hukuksuzluklara karşı bir direniş sembolü olduğunu ifade etti.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Marmara Kapalı Cezaevi’nden yaptığı açıklama ile evlenmeye karar verdiğini duyurdu. 28 Mayıs’ta cezaevinde nişanlısı Filiz Kahveci ile evlenmeye hazırlanan Gökce, bu kararını sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaştı.
Gökce, açıklamasında, “Sevgili dostlarım, bugün sizlerle özel hayatımla ilgili bir haber vermek istiyorum. Sevgili hayat arkadaşım Filiz Kahveci ile, daha önce bu yaz için planladığımız ‘evlilik’ kararımıza, içinde bulunduğumuz tutukluluk durumu veya hukuksuzlukların engel olmasını istemedik,” ifadelerini kullandı.
Buğra Gökce, tutukluluğa rağmen hayatlarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, “Bu haksızlık ve zulüm karşısında, hayallerimizden ve hayatımızdan vazgeçmeme kararı aldık. Yaşadığımız burukluklara rağmen, bu mutlu haberi sizlerle paylaşırken, her açıdan bu hukuksuz dönemi tertemiz bir evlilikle tarihe bir not olarak düşmek istedik,” dedi.
Ayrıca, nikahlarının cezaevi koşullarında yapılacak olmasının, ailelerini bile bu özel günde yanlarında bulunduramayacaklarını ortaya koyduğunu belirten Gökce, “Cezaevindeki zor koşullar nedeniyle nikahımıza ne yazık ki kimseyi davet edemiyoruz. Ailelerimiz bile bakanlık iznine tabiymiş. Ancak, hepinizin samimi tebriklerini ve dileklerini içtenlikle hissediyoruz,” şeklinde konuştu.
Evlilik kararının ardında, yaşadıkları hukuksuzluklara karşı bir başkaldırı duruşu olduğunu vurgulayan Gökce, “Sevincimizi, mutluluğumuzu, hüzün ve burukluğu ile birlikte sizlerle paylaşmak istedik. Hepinizin desteği bizim için çok kıymetli,” dedi.
28 Mayıs’ta cezaevinde yapılacak olan nikahın, sadece özel bir anı değil, aynı zamanda içinde bulundukları sürecin ve yaşadıkları zorlukların bir sembolü olarak tarihe geçeceği ifade ediliyor.